Ramazan’ın son on gününde dünya işleriyle ilgiyi kesip ibadetle uğraşmaya “itikaf” denir. Peygamber Efendimizin de ramazan ayının son on günde itikafa girdiğine dair birçok hadis-i şerif mevcuttur.
Kabe’de yapılan ibadetler arasında itikâf Rabbinin bahşettiği tüm nimetlere karşılık kul olarak LEBBEYK diye samimiyetin teslimiyetin makamdır.
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) her Ramazan ayında on gün i’tikafa girerdi. Vefat ettiği yılda ise yirmi gün i’tikafa girdi.”
Buhârî, İ’tikaf 17; Ebu Dâvud, Savm 78, (2466). İbnu Mâce, Sıyâm 58, (1769).
Ramazan ayında itikâfa girmek sünnettir
Enes ve Ubey İbnu Ka’b (radıyallahu anh) anlatıyorlar. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) Ramazan’ın son on gününde itikafa girerlerdi. Fakat bir sene (seferde olduğu için) itikafa girmedi, müteakip yıl yirmi gün itikaf yaptı.”
Diğer bir hadisi şerifde, Hazret-i Ayşe anlatıyor:
“Resûlullah Ramazan ayında ibâdet husûsunda diğer aylarda görülmeyen bir gayret içerisinde olurdu. Ramazan’ın son on gününde ise kendisini çok daha fazla ibâdete verirdi. Bu günlerde geceyi ihyâ eder, âilesini uyandırır ve izârını bağlardı. (Yâni ibâdet için hazırlıklarını tamamlar ve büyük bir azimle Hakk’a yönelirdi.)” (Buhârî, Fadlu Leyleti’l-Kadr, 5; Müslim, İtikâf, 8)
Kabe’de itikâfa girilebildiği gibi cami ve mescit gibi ibadethanelerden birinde, kadınlar da Mescid-i Nebevide veya evlerinde i’tikafa girilebilmektedir.
Cami, mescid ve evlerde 10 gün adeta dünyadan ve tüm dünyevi meşkuliyetlerden sıyrılıp , yüce Mevla ile, en sevgili ile baş başa olup, O’nu zikretmek , fikretmek ,ibadat-ü taat , dua naz ve niyaz ile “Yar ile bayram kılmak” ta diyebileceğimiz i’tikaf Kabe ‘de bir başkadır.
İtikâf dünya hayatının debdebesi, yoğunluğu, stresi içinden bir müddet ayrılıp Rahmana ait olduğunun farkına varıldığı zaman dilimidir. Kulluğun diriltildiği, yenilendiği şahane fırsattır. Kişinin nefsiyle baş başa kaldığı nefsini hesaba çektiği demdir. Bütün acizliğiyle günahlarına kusurlarına rağmen yüce dergâha varıp af dileme, O’nun dostluğuna talip olma, ‘’Affetmezsen gitmem Ya Rabbi, kapından ayrılmam ‘’ denilecek bir nevi güncellenmesidir.
Kabe’de de Ramazan-ı Şerifin 20.günü akşam ezanı ile niyet ederek i’tikâfa başlanıyor. Beş vakit namazın peşine Teravih ve Teheccüd namazı Kabe imamının hatim ile kıldırdığı namaz olarak oldukça uzun süre okunan Kur’an
gönüllere ilhak oluyor .
Kur’an ayı Kabe’de gün ve gece boyunca okunan dinlenen tadına doyumsuz ibadet oluyor. Diğer itikaflardan farkı tavafın dahil olması istediğin gibi tavaf yapıyorsun.
Hatim ile geçen bir günün ardından teravih ve uzun uzun kılınan Teheccüd namazı doyumsuz ibadet zevki veriyor.
On gün süren orucun Kur’an’ın, çekilen çeşitli zikirler tavaf ve dualar vaktin nasıl geçtiğini anlamadan bitiyor.
İtikâf sadece Allah için yaşanan O’na adanmış bir zamandır. İtikâf Allah (c.c.) Hz.lerine misafir olmaktır.
Seyyide İncilay Yıldırım